Introduction
PRESTIGE, ÇEVREYE KARŞI ETKİSİNİ AZALTMA GAYRETİNDEDİR
PRESTIGE; ürün tasarımı, geliştirmesi ve inşasının her aşamasının yanı sıra kendi işleyişinde de çevreye duyarlı bir yaklaşımla çalışır. Marka, Groupe Bénéteau’nun yerel ve biyolojik temelli malzemelerin kullanımının anlamlı biçimde artırılmasını vedaha düşük enerji tüketimini hedefleyen aksiyon planını takip ediyor.
ISO SERTİFİKASYONU
PRESTIGE, ISO 14001 belgeli bir markadır. Bu uluslararası standart, deniz biyo-çeşitliliğini korumaya dair adanmışlığa işaret eder. İlaveten, PRESTIGE ISO 9001 belgesine de sahiptir. Bu da teknelerin üretim süreçlerindeki uluslararası kalite standardını belgeler. Her bir yeni PRESTIGE yat, inşa süreci boyunca tüm sistemlerin ince ayarlarının yapıldığı ilave tank testlerinin uygulandığı kontrollere tabi tutulur.
ÜRETİM SÜREÇLERİ
PERESTIGE, teknelerindeki fiberglasın üretiminde çözündürücüleri hapseden ve havaya uçucu organik bileşimlerim karışmasını önleyen enjeksiyon kalıplama yöntemini tercih eder. Buna ilave olarak, PRESTIGE, cilalamada da çok düşük uçucu seviyelerine (önceden %60 olan oranı %4’e düşürerek) sahip ve UV lambalarıyla dinlendirilen temiz teknolojiler kullanır. Son olaraksa, marka, sorumluluk bilinciyle yönetilen ormanlardan elde edilen FCS ahşapları, adil ticaret dâhilindeki pamuklar ve organic malzemeler gibi çevreye etkisi düşük malzemeler kullanma konusna büyük hassasiyet gösterir.
SORUMLU İŞ ORTAKLARI VE TEDARİKÇİLER
PRESTIGE model serilerinin tasarımı ve üretimi, ekolojik sorumluluk duruşları bakımından kararlılık gösteren firmalar arasından seçilen iş ortakları ve tedarikçileriyle iş birliği içinde sürdürülür. Öncelik, doğal ve dönüştürülmüş malzemeler kullanan ve südürülebilir üretim döngüsüne uygun ürünler imal eden çevre bilincine sahiğ iş ortaklarına verilir. Dahası, PRESTIGE, yakıt tüketimini ve egzos emisyonunu azaltırken (%30 daha az yakıt tüketimi ve %40 daha az salınım), maksimum güç ve kullanım kolaylığı da sağlayan IPS tahrik sistemlerine sahiptir.
M-LINE: HAFİF TEMPONUN FAYDALARI
Çok gövdeli motor yat tasarım konsepti, -klasik gövdeden %20 daha az denizle temas eden yüzeyiyle- daha fazla menzil ve serbestlik sunarken, düşük hızlarda da aynı boyutlardaki motor yatlardan daha düşük yakıt tüketimi ortaya koyar.
Yakıt maliyetinin yanı sıra daha çeveye duyarlı bir seyir için karbon emisyonu da azalmış olur.